maxresdefaultGlobal karbon emisyonlarının yüzde 10’una, su kirliliğinin yüzde 20'sine sebep olan tekstil endüstrisi temalı ‘Nordic Talks - Gelecek için Döngüsel, Yaratıcı ve Sürdürülebilir Tekstil’ webinarı gerçekleşti. Etkinlikte, dijitalleşme, yenilenebilir enerji, geri dönüşüm teknolojileri ve inovasyon tartışıldı.

Pandemi sonrası dünya, iklim krizi ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda, sürdürülebilirlik açısından önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Tekstil sektörünün en büyük karbon ve su ayak izine sahip endüstrilerden biri olması sebebiyle de Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ateşeliği’nin Nordic Talks serisi, sürdürülebilir tekstil, döngüsel ekonomi ve çevreye duyarlı tasarım webinarıyla devam etti. ‘Sustainable Textile Industry: Create & Circulate for the Future/Gelecek için Döngüsel, Yaratıcı ve Sürdürülebilir Tekstil’ başlıklı etkinlikte, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) kapsamında teknoloji, inovasyon ve sorumlu üretimin tekstil endüstrisindeki etkileri tartışıldı. 

Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe’nin ev sahipliği yaptığı webinarın konuşmacıları Ecco Shoes Türkiye Genel Müdürü Deniz Erda, Fibertex Nonwovens Türkiye Genel Müdürü Kemal Say ve Aquaporin Endüstriyel Su – Satış Direktörü Soren Robenhagen idi. Etkinliğin moderatörlüğünü ise BluProjects kurucusu Sinem Çelik üstlendi. Katılımcılar, şirketler üretim değer zinciri boyunca sürdürülebilirliği ne ölçüde uyguluyor, suyu verimli kullanan ve çevreyi koruyan girişimlerin ölçeği ne kadar artırılabilir, sıfır karbon ekonomisi ve döngüselliğin yeni iş modelleri nasıl gelişecek gibi sorulara yanıtlar aradı.

“Tekstil ve hazır giyim endüstrisinde sürdürülebilirlik beklentileri açısından, henüz buz dağının sadece ucunu gördüğümüze inanıyorum” diyen Danimarka İstanbul Başkonsolosu Hoppe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşteriler, ortaklar, sivil toplum ve hükümetlerden gelen baskı artıyor. Tedarik zincirlerini ve iş modellerini, buna göre uyarlamayı başaran şirketlerin gelişmek için çok daha fazla şansa sahip olacak. Danimarkalı moda ve tekstil şirketleri arasında yakın zamanda yapılan bir anket, pandemi sonrası dönemde sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin başarı için kilit parametreler olacağına inandıklarını gösterdi. Bu konuda en büyük itici güç ise müşteri taleplerinin değişeceğini öngören işletme sahipleri, çalışanlar ve perakende sektörü.”

Etkinliği aşağıdan tekrar izleyebilirsiniz.

 

 

DANİMARKALI ŞİRKETLER ÖNCÜ

Global karbon emisyonlarının yüzde 8 ila yüzde 10’una tekstil endüstrisi sebep oluyor. Bu oran havacılık ve deniz nakliyat endüstrilerinin toplam karbon salınımından fazla. Sürdürebilirliği odağına alan tekstil şirketlerinin, operasyonlarını, ürün ve hizmetlerini, iş yapış şekillerini değiştirmeleri gerekiyor. Dijitalleşme, yenilenebilir enerji, geri dönüştürme teknolojileri, döngüsellik, izlenebirlirlik, şeffaflık, sertifikasyon ve inovasyon öne çıkıyor. Danimarka tekstil endüstrisi, bu doğrultuda önemli adımlar attı.

Fibertex Nonwovens Türkiye Genel Müdürü Say, “Homo sapiens, yaklaşık 250 bin yıldır dünya kaynaklarını ortak ve sınırsız olarak kullanıyor. Son 100 yılda bu tüketim o kadar arttı ki gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldik. Şimdi iki seçeneğimiz var: Ya durup mevcut sistemimizi güncelleyeceğiz ya da aynı şekilde devam edip kaçınılmaz kıyametle karşı karşıya kalacağız. Avrupa Birliği kaynaklı düzenlemelerle birlikte Sürdürülebilir Kalkınma kavramı ve hedefleri bu noktada elimizdeki en önemli kaynak. Bu doğrultuda Fibertex Nonwovens olarak sorumlu ve bilinçli üretimi benimseyerek tekstil sektörünün ve özellikle nonwoven (dokuma olmayan) sektörünün lider firmalarından biri olarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Ecco Shoes Türkiye Genel Müdürü Erda da şunları kaydetti: “Hem tabaklama hem ayakkabı yapımını kapsayan ECCO, derinin tabaklanmasında kullanılan su miktarını büyük ölçüde azaltan DriTan™ teknolojisi ile daha sürdürülebilir bir süreç için adım attı. 25 milyon litre su! DriTan™ ile ECCO tabakhanelerinde her yıl bu kadar su tasarrufu sağlanacak.”

Aquaporin Endüstriyel Su – Satış Direktörü Robenhagen ise “Yeşil üretim modelleri geliştirmek, küresel sürdürülebilirliğe katkı sunmak için, yenilikçi su arıtma çözümümüzle tekstil endüstrisini, atık suları temizlemesi ve yeniden kullanması için destekliyoruz” diye konuştu.

GİYSİLERİN YÜZDE 84’Ü ÇÖPE GİDİYOR

Moda endüstrisi, dünya çapında yılda 80 milyar ile 150 milyar arasında giysi üretiyor ve satıyor. Ortalama olarak bir kıyafeti sadece yedi kez giydikten sonra elden çıkarıyoruz, ömürleri ise yaklaşık üç yıl. Üretilen tüm giysilerin yüzde 84'ü, birkaç yıl içinde yakma fırınları veya çöp depolama alanlarına atılıyor. Tekstillerin doğada yok olması ise 200 yıldan fazla zaman alıyor.              

En büyük su tüketici ve kirleticilerinden biri olan tekstil endüstrisi, su kirliliğinin yüzde 20'sinin kaynağı. Her yıl 190 bin ton tekstil mikro plastik, sentetik tekstillerin yıkanmasıyla da yaklaşık 0,5 milyon ton mikro elyaf okyanuslara karışıyor. Moda endüstrisi yılda yaklaşık 93 milyar metreküp su harcıyor, tek bir tişört üretmek için 2 bin 700 litre su kullanılıyor.

Nordic Talks, Nordik Bakanlar Kurulu’nun 2019 yılında dünyanın en sürdürülebilir bölgesi olma hedefiyle hayata geçirildi. Bu kapsamda dünyanın dört bir yanında etkinlikler düzenleniyor.