Sürdürülebilir İş Ödülleri 2025 Başvuruları 10 Temmuz’a Uzatıldı!

Yeni ekonomide pozitif değişimi yönlendirerek liderlik yapan birçok yenilikçi ve fark yaratan projenin ortaya çıkmasına 12 yıldır ilham veren Sürdürülebilir İş Ödülleri‘nde 2025 yılı için başvurular 10 Temmuz’a uzatıldı.

Her yıl öncü kurumların başarılarını geniş kitleler ile paylaşan Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde 60’ın üzerinde alanında lider, bağımsız jüri üyesi tarafından yapılacak değerlendirmenin ardından finalistler Eylül ayında açıklanacak.

Geçtiğimiz 11 yılda bir kategoride 2 defa ödül alan kurumlar 3. kez aynı kategoride ödül almaya hak kazanırsa bu sefer ONUR ÖDÜLÜ ile taçlandırılıyor olacaklar. Çevresel etki yönetimine giren kategorilerde ise başvuru yapanlar arasından üretim ve hizmet sektörü sınıflandırması yapılarak ayrı ödüller verilecek.

Büyük Ölçekli firmaların yanı sıra KOBİ, Startup ve Belediyelerin de yer alabildiği ödüllere son olarak yeni eklenen Biyoçeşitlilik ile toplam 17 kategoride başvuru yapılabiliyor. Ödüller hakkında ayrıntılı bilgi için websitesini ziyaret edebilir, sorularınız olursa bizimle iletişime geçebilirsiniz.

👉 Online Başvuru Sistemi: https://isodulleri.surdurulebilirlik.com.tr/Giris

👉 Kategoriler: https://www.surdurulebilirisodulleri.com/kategoriler/

👉 Jüri: https://www.surdurulebilirisodulleri.com/juri/

👉 Başvuru Koşulları: https://www.surdurulebilirisodulleri.com/basvuru-kosullari/

Grundfos Sürdürülebilir Endüstriler Zirvesi

14-16 Mayıs tarihinde Grundfos Türkiye, Danimarka Başkonsolosluğu, KPMG Türkiye ve MEXT işbirliğinde düzenlenen Sürdürülebilir Endüstriler Zirvesi enerji verimliliği ve karbonsuzlaşma alanında önemli konuşmacıları İstanbul’da ağırladı.

“Sürdürülebilir ve dayanıklı iş stratejileri oluşturmak” Başkonsolosluğun yanı sıra zirveyi organize eden Grundfos’un ve KPMG Türkiye, FERMA, MEXT, UN Global Compact ve diğer partnerlerin ortak amacıydı. Sürdürülebilir ve dayanıklı iş stratejileri geliştirmek amacıyla yapılan tartışmalara kimi Fortune 500 üreticilerin yanı sıra Türkiye, Hindistan ve Ortadoğu’dan önde gelen iş insanları katılım gösterdi.

Danimarka Büyükelçisi Danny Annan’ın da katılım gösterdiği zirvede Danimarka’nın yeşil dönüşümdeki önemi ve üstlendiği sorumluluğun altı çizildi. Türkiye’nin en büyük teknoloji merkezi MEXT ile uluslararası danışmanlık firması KPMG Türkiye, stratejik ortaklığa dayanan bir yaklaşımın üretim sektöründeki yeşil dönüşüme katkılarını vurguladı. Bunun ardından OECD ile FERMA’nın risk yönetimi, kurumsal sorumluluklar ve jeopolitik değişim ilgili sunumlarının yanı sıra “bir iş fırsatı olarak sürdürülebilirlik” konusunda UN Global Compact Türkiye katılımıyla ve Harvard Business Review Türkiye editörünün moderatörlüğünde bir panel gerçekleştirildi.

Kaynak: https://www.grundfos.com/in/campaign/Sustainable-Industries-Summit-2024

İklim Bakanları, Gelişmiş Küresel İklim Eyleminin Önünü Açmak için Danimarka’da Toplandı

Dünyanın dört bir yanından iklim bakanları ve karar vericiler, bir sonraki BM iklim zirvesinde iddialı bir sonucun temelini atmak üzere Danimarka’da bir araya geldi. Bu etkinlik, COP28’den bu yana iklim bakanlarının ve önde gelen siyasi seslerin COP sürecinin temel konularını tartışmak üzere bir araya geldiği tek oturum olma özelliği taşıyor.

Dubai’deki COP28, dünyanın fosil yakıtlardan uzaklaşması ve çok daha fazla yenilenebilir enerji üretmesi, enerji verimliliğini artırması, metan gazı emisyonlarının azaltılması ve 2030 yılına kadar ormanların düzensiz yok edilmesine son verilmesi gerektiği konusunda iddialı bir anlaşmaya vardı. 30’dan fazla ülkeden iklim bakanları ve liderler anlaşmanın sözlerinin nasıl küresel eyleme dönüştürüleceğini tartışmak üzere Danimarka’da buluştular.

Yeşil finansman konusu, gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanına yönelik yeni bir küresel hedefin kabul edilmesinin beklendiği BM’nin bir sonraki iklim zirvesi COP29’un merkezinde yer alıyor. Danimarka Kalkınma, İşbirliği ve Küresel İklim Politikası Bakanı Dan Jørgensen, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan’ın COP başkanlarıyla birlikte Kopenhag İklim Bakanları Toplantısına ev sahipliği yaparak yeşil finansman konusuna odaklandı.

Dan Jørgensen, “Neredeyse 30 yıllık iklim müzakerelerinin ardından Dubai anlaşmasının nihayet fosil yakıtlar konusunu ele alması ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği için küresel hedefler belirlemesi, ileriye doğru atılmış tarihi bir adımdı. Ancak gerçek sınav elbette eyleme geçip geçmediğimizdir. Bu yıl, fosillerden uzaklaşmaya yönelik uygulamayı rayına oturtmamız ve dünyanın en fakir ülkelerindeki iklim eylemine yönelik büyük finansman eksikliğinin üstesinden gelmemiz gerekiyor. İklim finansmanı için herkesi adil ve gerçekçi bir hedefle bir araya getirmemiz çok önemli. Gelişmekte olan ülkelerin gerçek ihtiyaçlarını karşılayan bu zorlu konu üzerinde anlaşmaya varmak zaman ve çaba gerektirecek, bu çaba şimdi burada, Danimarka’da başlıyor” dedi.

Bakanlar toplantısının gündeminde ülkelerin en geç 2025 yılı başına kadar BM’ye bildirmeleri gereken ulusal iklim hedefleri (NDC’ler) de yer aldı. Danimarka, tüm ülkeleri COP28 anlaşmasıyla uyumlu yeni iklim hedefleri ve planları yapmaya çağırıyor: örneğin; enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan küresel yeşil dönüşüme, yenilenebilir enerjinin üç katına çıkarılmasına ve 2030 yılına kadar enerji verimliliğinde yıllık iki kat artışa kadar birçok alanda yeni ulusal iklim hedefleri belirlenmelidir.

Kaynak: https://www.en.kefm.dk/news/news-archive/2024/mar/climate-ministers-meet-in-denmark-to-pave-the-way-for-enhanced-global-climate-action

Rüzgâr Enerjisi Sürdürülebilirlikten Daha Fazlasıdır

Bu yıl WindEurope konferansı İspanya’nın Bilbao kentinde Mart ayında gerçekleşti. Enerji güvenliği, istihdam, toplum, ekonomik büyüme, yatırım ve doğa temel başlıklar Danimarka’nın konferansta vurguladığı başlıklardı.

Photo by Jem Sanchez on Pexels.com

Konferansta Danimarka, rüzgâr enerjisinin beş temel alanda yarattığı ve yaratabileceği avantajları ele aldı:

1. Enerji güvenliği: Jeopolitik gelişmeler, istikrarlı ve bağımsız bir Avrupa enerji sistemi inşa etmeye yönelik acil bir plan ihtiyacını doğurdu. Rüzgâr enerjisine hız verilmesi büyük önem taşıyor ve yenilenebilir enerjinin 2030 yılına kadar yüzde 45’e ulaşması hedefiyle Avrupa çapında yaygınlaştırılması için kolektif siyasi eylemler hâlihazırda sürüyor.

2. İstihdam: Avrupa’da yaklaşık 350 bin kişi istihdam edilen rüzgâr enerjisi sektöründe fosil yakıtların dönüştürülmesi ile birlikte çok daha fazla istihdam yaratılabilir. Dünyanın en büyük denizüstü rüzgâr enerjisi limanlarından olan Esbjerg’in zaman içinde fosil yakıt endüstrisinden denizüstü rüzgâr faaliyetleri için uyarlanması buna güzel bir örnek.

3. Topluluklar: Rüzgâr endüstrisi Avrupa’da ve küresel olarak genişlemeye devam ederken, yerel topluluklarla güçlü ilişkiler geliştirmenin önemi göz ardı edilemez. Danimarka’nın, yerel ortak mülkiyeti teşvik etme ve yeni rüzgâr projelerine yerel desteği teşvik etmek amacıyla erken katılım sağlama konusunda uzun bir geçmişi vardır.

4. Büyüme ve yatırımlar: Yeşil dönüşümü finanse etmek çağımızın en büyük zorluklarından biri ve bu aynı zamanda rüzgâr enerjisi sektörünü de etkiliyor. Rüzgâr enerjisine yönelik yeşil finansman ve yatırımlar, karbon salınımını azaltarak, enerji güvenliğini artırarak, ekonomik büyümeyi teşvik ederek, maliyet tasarrufu sağlayarak ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşarak yeşil dönüşümü kolaylaştırmak için gereklidir.

5. Doğa: Rüzgâr enerjisi, birçok ülkede karbondan arındırmayı ve ekonomik büyümeyi teşvik ederek, küresel olarak iklim değişikliğine karşı önde gelen bir çözüm olduğunu kanıtlıyor. Rüzgâr endüstrisi, çeşitli girişimlerle çevresel ayak izini belgelemeye, iletmeye ve azaltmaya kararlıdır.

State of Green, Danimarkalı rüzgâr çözümü sağlayıcılarından bu avantajları örnekleyen beş girişim ve projeyi bir araya getirdi. Bu kamu ve özel girişimleri okumak için aşağıdaki bağlantıyı takip edebilirsiniz.

Kaynak: https://stateofgreen.com/en/news/from-energy-security-to-nature-restoration-5-tangible-examples-from-the-danish-wind-energy-sector/

Yenilenme zamanı!

Danimarka Yeşil Büyüme Ağı (DGGN) websitesi yeni görünümüne kavuştu.

Danimarka-Türkiye yeşil işbirliği, sürdürülebilirlik, enerji, çevre ve daha fazlası hakkında aydınlatıcı bir platform olan DGGN – Danimarka Yeşil Büyüme Ağı’nın yeni websitesi yayın hayatına başladı.

Ziyaretçilerimiz için geçmiş ve gelecek etkinlik programları, basın bültenleri, sektörel haberler ve ikili ülke gündeminden öne çıkan başlıkları derledik.

Websitemizi ziyaret edin ve birlikte daha yeşil, daha parlak bir gelecek inşa etme konusundaki sohbete katılın:

Danfoss Türkiye’deki 25. Yılını Kutluyor!

Danimarkalı aile şirketi Danfoss mühendislik grubu çeyrek asırdır Türkiye’de faal şekilde çalışıyor ve güçlü bilgi birikimiyle Türkiye’nin sürdürülebilir üretim ve ekonomisine verimli enerji sağlıyor.

Türkiye’de en çok tercih edilen karbondan arındırma ortağı olmayı hedefleyen Danfoss Türkiye, çok sayıda sektörde üretim verimliliğini artırma, emisyonları azaltma, enerji tüketimini azaltma ve elektrifikasyonu mümkün kılma çözümlerine sahiptir.

Danfoss, 25 yıldır Türkiye’de özel sektör, kamu sektörü, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve sektör dernekleri ile yakın işbirliğinde çalışarak sayısız projeyi tamamlamıştır.

Kurulduğundan beri Danimarka Yeşil Büyüme Ağı (Danish Green Growth Network) aktif üyesi olan ve Türkiye’deki Danimarka’nın en önemli iş partnerlerinden biri olan Danfoss Türkiye’ye başarılı bir 25 yıl daha diliyoruz!

Yeni #TechDiplomacy Stratejisi

Danimarka’nın 2017’den bu yana teknoloji konusundaki öncü çalışmasını temel alan yeni tekno-diplomasi stratejisi, yapay zekâ, kuantum ve biyoteknoloji dâhil olmak üzere en ileri teknolojilerin jeopolitik etkilerini ele alma ihtiyacını vurguluyor.

Bu yılın başlarında, Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen, Danimarka’nın teknoloji diplomasisine ilişkin yeni stratejisini Kopenhag’daki Niels Bohr Enstitüsü’nde ulusal paydaşlara ve kamuya tanıttı. Stratejinin uluslararası lansmanı 10 Mayıs 2024’te gerçekleşti ve stratejiyi uluslararası paydaşlara ve izleyicilere tanıtım faaliyetleri başladı.

Yeni ve kritik teknolojilerden giderek daha fazla etkilenen bir dünyada, teknolojilerin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlamak büyük önem taşıyor. Bu felsefe, Danimarka Dışişleri Bakanlığı’nın teknoloji diplomasisine yönelik yeni stratejinin merkezinde yer alıyor.

Strateji, Danimarka’nın yedi yıllık teknoloji diplomasisi tecrübesine dayanıyor ve Danimarka ile müttefiklerinin giderek teknoloji tarafından tanımlanan yeni bir jeopolitik gerçeklikte yön bulmasına yardımcı olacak dört stratejik öncelik sunuyor:

  1. Teknoloji Endüstrisiyle Jeopolitik Etkileşim
  2. Yeni ve Kritik Teknolojilere İlişkin Sorumlu Çerçeveler
  3. Teknolojide Güvenlik Politikası İşbirliği
  4. Küresel Normlar ve Ortaklıklar

Küresel teknoloji gelişimi Avrupa değerlerini yansıtmalı ve Avrupa sadece bir pazar alanı olarak değil, küresel bir oyuncu olarak da konum almalıdır. Bu vizyon Danimarkalı #TechDiplomacy’nin geçen hafta uluslararası alanda başlattığı yeni stratejinin temel mesajıdır. Teknoloji endüstrisiyle etkileşime ilişkin temel girişimler şunları içerir:

  • Avrupa’yı teknolojik lider olarak tanıtmak
  • Teknoloji endüstrisi ile jeopolitik diyaloğun güçlendirilmesi
  • Danimarka’nın teknoloji alanındaki güçlü konumlarını uluslararası alanda temsil etmek

Yeni teknolojiler toplumu yeniden şekillendirmeye devam ettikçe, bunların kötüye kullanıma karşı korunması ve sorumlu bir şekilde geliştirilip kullanılmalarının sağlanması büyük önem taşıyor. Danimarka’nın teknoloji diplomasisine yönelik yeni stratejisi, Danimarka ve Avrupa’nın sağlamlığını, dayanıklılığını ve güvenliğini artırmaya yönelik bir dizi girişim sunuyor.

Yeni girişimler şunları içerir:

  • Kritik teknolojiler konusunda NATO ve AB’de teknoloji endüstrisi ile işbirliğinin desteklenmesi
  • Siber güvenlik sektörüyle işbirliğini teşvik etmek
  • Siber-diplomatik çabaların güçlendirilmesi

Yeni stratejiyi buradan okuyabilirsiniz: https://techamb.um.dk/strategy

Döngüselliğe Odaklanan Nordic Talks Podcasti Yayınlandı

Ürünlerimizi nasıl üretiyoruz? Hangi enerji kaynaklarını kullanıyoruz? Ürünlerimizin taşımacılığını nasıl yapıyor ve onları nasıl paketliyoruz? Dünya çapında sera gazı salınımlarının azaltılmasını hedefleyen Paris Antlaşması hedeflerine ulaşmak ve dünyanın üretim endüstrilerini karbonsuzlaştırmak için bu soruların cevaplandırılması gerekiyor.

Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nın bir parçası olarak Business Finland ve Business Sweden’ın da katkılarıyla Türkiye’deki İskandinav diplomatik heyetlerince İstanbul’da düzenlenen Nordik Talks etkinliği hakkındaki podcasti bu sorulara cevap arıyor.

Bu podcastte motorlu taşıtlar, tekstil ve paketleme gibi endüstrilerinin yanı sıra üretim sektörünün genel olarak her alanında karşılaşılan güçlüklerden söz ediliyor. Ayrıca yeni AB yönetmeliklerinin Avrupa içinde ve dışındaki potansiyel etkileri üzerinde duruluyor ve bu sorunlara Türkiye gibi büyük bir üretim sektörüne sahip bir ülkede yaşayan İskandinavların yenilikçi fikir ve çözümlerine yer veriliyor.

Bu podcasti Spotify üzerinden ya da Apple Podcast üzerinden dinleyebilirsiniz.

Etkinliklerimizden Haberler

Yakın tarihte Danimarka Başkonsolosluğu’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği etkinlikler hakkında genel bilgiyi haberimizden okuyabilirsiniz.

ICCI 2024’te Danimarka Enerji Konuşmaları

Danish Green Growth Network tarafından organize edilen, Başkonsolosumuz Thierry Hoppe tarafından modere edilen yenilenebilir enerji ve net sıfır hedeflerine ilişkin panel, 28. ICCI Fuarı’nda (Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı)  gerçekleşti. Aalborg Energie Technik’ten iş geliştirme müdürü Bent Have atıktan enerji üretimi hakkında bilgi verirken Vestas Türkiye Genel Müdürü Levent İshak, rüzgâr enerjisi sektörü özelinde AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Mekanizmasıyla uyumlu sürdürülebilirlik stratejileri ve eğilimleri üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Son olarak Ankara Büyükelçiliği’nden enerji sektörü danışmanı Emrah Öztunç, Danimarka’daki öncü projeleri bizlerle paylaştı.

Nordik Ülkeler Resepsiyonu Gerçekleşti

İsveç Ticaret Odası, Danimarka Başkonsolosluğu, Norveç Büyükelçiliği, İsveç Başkonsolosluğu ve Business Finland Türkiye’deki İskandinav iş dünyasını birbirleriyle tanıştırmak amacıyla Soho House’da ağırladı. Etkinliğe İsveçli firmaların yanı sıra Danimarkalı, Norveçli ve Finlandiyalı firmalar ve paydaşlar da katıldı.

Türkiye’de İskandinav diplomatik misyonlarınca organize edilen Nordic Talks benzeri etkinliklerin ortaya koyduğu üzere, Türkiye’deki İskandinav paydaşlar arasında ortaklık ve işbirliği imkânları oldukça geniş. Böylesi etkinlikler sayesinde İskandinav uzmanlar ve konuşmacılar Türkiye’deki meslektaşlarıyla sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm hakkında istişarede bulunma fırsatı elde ediyorlar.

CarrefourSA’da Düzenlenen “Taste the World” Etkinliği

18 Nisan tarihinde İstanbul’da yer alan bir dizi yabancı ticaret ofisleri ve odaları, kendi kültürlerinin yemeklerini tanıtmak üzere CarrefourSA ile ortak bir etkinlik düzenledi. Geleneksel anlamda Danimarka, çavdar ekmeği, üstü açık sandviçleri, köftesi ve biralarıyla bilinir. Danimarka standına gelen ziyaretçilere de bu lezzetlerden ikram edildi.

Yeşil İşbirliğinde Danimarka ve Türkiye: Sürdürülebilir Enerjiye Yönelik Yeni Adımlar

Danimarka ile Türkiye arasındaki Stratejik Sektör İşbirliği (SSİ) çalışmalarına devam ediyor. Danimarka Enerji Ajansı (DEA) ile Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Danimarka Büyükelçiliği’nin destekleriyle, Türkiye’de daha yeşil bir gelecek planlamaya odaklanan iki seminer düzenledi.

Ankara’da Power-to-X Semineri

P2X seminerinden, ETKB Enerji İşleri Genel Müdürlüğü, TENMAK, Danimarka Enerji Ajansı ve Danimarka Büyükelçiliği yetkilileri

Mart’ta, DEA, Türk ortaklarına Danimarka’nın Power-to-X (P2X) teknolojileri ve stratejilerini tanıttı. P2X, sanayi ve ulaşım gibi enerji yoğun sektörlerde karbondioksit salınımlarının azaltılmasında önemli bir rol oynayabilecek elektriğin hidrojene dönüştürülmesini içeriyor. Seminerde, Türk yetkililerin Türkiye’deki genel enerji planlamaları için ilham alabilecekleri Danimarka P2X planlama modellerinin paylaşılması amaçlandı. Katılımcılar ayrıca Danimarka’nın P2X politikaları ve düzenlemelerinin yanı sıra sektör birleştirme deneyimleri ve P2X teknolojilerinin arkasındaki ekonomiyle de tanıştı.

Bölgesel Isıtma Odağı

Nisan ayının sonlarına doğru DEA Ankara’da bu kez bölgesel ısıtma konusuna odaklanan bir seminer düzenledi. Danimarkalı uzmanlar, üç gün boyunca bölgesel ısıtma alanında sürdürülebilir ve uygun maliyetli çözümler sunarak Türk ortaklara kendi alanlarında benzer çözümleri değerlendirme konusunda ilham vermeyi amaçladı. Seminerin son gününde katılımcılar hesaplamalar sunarak Türkiye’deki bölgesel ısıtma potansiyelinin nasıl hesaplanabileceğini görüştüler.

Susana Paardekooper, PhD Türkiye Ekip Lideri, DEA – bölgesel ısıtma seminerinden

Bölgesel ısıtma seminerinin ardından SSİ ortakları, önceki sonuçların ve geleceğe yönelik planlanan faaliyetlerin sunulduğu bir Yönlendirme Komitesi toplantısı düzenledi. DEA ayrıca, acil yeşil enerji sorunlarıyla mücadele etmek için yetkililer, belediyeler ve şirketler de dahil olmak üzere enerji sektöründeki Danimarkalı aktörleri bir araya getirmeyi amaçlayan Danimarka Hükümeti’nin NEKST girişimini tanıttı. NEKST’in ilk üç odak alanı Danimarka’daki konutlarda doğal gazın aşamalı olarak kaldırılması, karada güneş ve rüzgar enerjisi kullanımının arttırılması ve elektrik şebekesinin genişlemesinin hızlandırılmasıdır. Aynı toplantıda Türkiye’nin 2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı sunuldu. Plana göre Türkiye, önümüzdeki yıllarda ulusal enerji tüketimini azaltmaya yönelik çabalarını yoğunlaştıracak. 2024-2030 yılları arasında 20,2 milyar ABD doları tutarında enerji verimliliği yatırımı yapılarak Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde %16’lık bir azalmaya karşılık gelen kümülatif nihai enerji tasarrufu sağlanması hedeflenmektedir.

Yeşil İşbirliğinin Geleceği

Bölgesel Isıtma Projesi Yönlendirme Komitesi toplantısı, ETKB Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı, Dış İlişkiler Başkanlığı, Danimarka Enerji Ajansı ve Danimarka Büyükelçiliği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Daire Başkanlığı

SSİ, Türkiye ile Danimarka arasında enerji sektöründeki işbirliğinin üçüncü ve son aşamasında bulunuyor. Ancak 2024 yılının geri kalanında ve 2025 yılı devamında Türk-Danimarka iş birliğini güçlendirmeye yardımcı olacak birçok heyecan verici seminer ve etkinlik bizi bekliyor. DEA ve SSC yakın gelecekte Türkiye ile işbirliği içinde bilgi paylaşımı, inovasyon ve sürdürülebilir çözümlere yönelik ortak bağlılık yoluyla daha yeşil bir gelecek yaratmayı umuyor.

Daha fazla bilgi ve iletişime geçmek için:

Susana Paardekooper

Türkiye Team Leader

Danish Energy Agency

spkr@ens.dk