Danimarka’nın COP29 Vizyonu: İklim Finansmanı, Uyum ve Yeşil Dönüşümü Hızlandırmak

Azerbaycan, Bakü’de gerçekleşen COP29’da Danimarka iddialı iklim eylemi, sürdürülebilir finans ve adil bir yeşil dönüşüme olan bağlılığında kararlılığını ortaya koydu. Danimarkalı resmi delegasyonun ana odağı Paris Anlaşması’nı desteklerken dönüştürücü ilerlemeyi yönlendiren küresel bir finansal çerçeve oluşturmak oldu.

Danimarka, Paris Anlaşması’nı ve kritik 1,5°C hedefini destekleme konusunda kararlıdır. Bunu başarmak için acilen iddialı küresel eylemler gerekmekte olup, bu eylemler birlikte hareket etmeyi, emisyonları azaltmayı, çözümler geliştirmeyi ve sorumluluğu paylaşmayı gerektiriyor.

Danimarka, iklim finansmanının milyarlardan trilyonlara çıkarılmasını savunuyor ve gelişmekte olan ülkeler için yıllık 100 milyar dolarlık hedefin aşılmasını vurguluyor. Danimarka, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir altyapı ve iklim adaptasyonunda küresel çabaları hızlandırarak bu ortak hedefin yüzde 1’inden fazlasını gururla gerçekleştiriyor.

En yoksul ve en kırılgan ülkeler halihazırda iklim değişikliğinin korkunç sonuçlarıyla karşı karşıyadır. Danimarka, iklim yardımının yüzde 60’ını adaptasyon çabalarına ayırıyor ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler için dayanıklılık oluşturmayı hedefliyor. Danimarka, adil bir yeşil dönüşüme inanıyor ve savunmasız ülkelere daha fazla mali destek sağlanmasını savunuyor.

Danimarka’nın iddialı İklim Yasası, sürdürülebilir bir gelecek için bir rota belirliyor:

⚡ 2045’e Kadar Net Sıfır: Danimarka, 2045’e kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.

🌱 Net Sıfırın Ötesinde: Danimarka, 2050’ye kadar yüzde 110 CO₂ azaltımı hedefliyor ve net negatif emisyonlara ulaşmayı taahhüt ediyor.

🗓️ Şeffaf Uygulama: Danimarka yıllık planlar ve raporlama ile özel sektör ve sivil toplumla yakın ortaklık içinde uygulanan hesap verebilirliği amaçlıyor.

Küresel yeşil dönüşüm adil ve kapsayıcı olmalıdır. Danimarka, iklim eyleminin eşitsizliği ele alması gerektiğini ve gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir çözümleri uygulamak için gerekli desteği almasını sağlaması gerektiğini vurguluyor. Eşit düzeyde dikkate alınan iklim ortaklıklarını teşvik ederek ve teknolojik yenilikleri paylaşarak, tüm ülkelerin kolektif geleceğe anlamlı bir şekilde katkıda bulunmaları sağlanabilir.