McKinsey’nin COP’ta bir araya getirdiği uzmanlar neler söyledi?

McKinsey, 16 Kasım’da iklim teknolojilerinin nasıl ölçeklendirileceğini ve dağıtımlarının nasıl hızlandırılacağını keşfetmek ve aynı zamanda fiyat uygunluğu, erişilebilirlik ve enerji güvenliği gibi önceliklere odaklanarak sektörlerden uzmanları bir araya getirdi. Gerekli teknik ve ticari atılımlarl birlikte, tartışmalar inovasyonun, yatırımın ve stratejik ortaklıkların temel iklim çözümlerinin daha hızlı benimsenmesini nasıl sağlayabileceği üzerine yoğunlaştı.

• İklim teknolojilerinin ölçeklendirilmesi, özellikle pilot uygulamadan “türünün ilk örneği” (FOAK) operasyonlara geçiş yapabilen modeller olan yenilikçi finansal yapılar gerektirir. Hidrojen ve uzun süreli enerji depolama gibi teknolojiler söz konusu olduğunda, maliyet düşüşleri hem teknolojik gelişmeler hem de yenilikçi finansman stratejileriyle sağlanabilir.

• McKinsey araştırması, satış anlaşmalarının nakit akışı kesinliği ve risk paylaşımı için bir mekanizma sağlayarak karbonsuzlaştırma projelerinin finansmanında önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Bir panelist, bu tür anlaşmaların, özellikle diğer yenilikçi sermaye yapılarıyla eşleştirildiğinde, şirketlerinin yeşil altyapı projeleri için finansman ihtiyaçlarının %70 ile %90’ını karşılayabileceğini belirtti.

• Panelistler, pazarın kanıtlanmamış çözümleri benimseme konusundaki tereddütünün ilerlemeyi sınırlayabileceğini ifade etti. Karbon giderimi kredileri satın almak veya erken aşamadaki projelerden satın alma taahhüdü vermek gibi talep sinyalleri, iş planını oluşturmak ve pilot aşamalardan yaygın dağıtıma geçmek için oldukça önemlidir.

• Mevcut şirketler, küresel 2023 temiz enerji yatırımlarının payında üç kat artışla son beş yılda bu alanda yatırımı hızlandırdı. Bir panelist, şirketlerinin erken aşamadaki yeni kurulan şirketleri desteklemek, inovasyonu hızlandırmak için mentorluk, kaynaklar ve ortaklıklar sağlamak amacıyla bir iklim teknolojisi hızlandırıcısı başlatmasını anlattı. Bu tür işbirlikleri, yatırımın kilidini açmada, güven oluşturmada ve iklim alanında gelecek vaat eden yeni kurulan şirketler için fırsat yaratmada rol oynayabilir.

• Bir başka konuşmacı, şirketinin şebekeye hızla artan yenilenebilir enerji bağlantı sayısını yönetmek için yapay zekayı kullanarak enerji şebekelerini nasıl dijitalleştirdiğini anlattı. Bu yıl şebekesine bağlanan 500.000 yeni yenilenebilir enerji tesisiyle şirket, 2030 yılında şebekeye sekiz milyon bağlantı yapmaya hazırlanıyor ve yapay zeka bu süreci hızla ölçeklendirmede önemli bir rol oynayacak.

Kaynak: COP29: What to Expect | Sustainability | McKinsey & Company